Scooter, motor gücü 50 cc ile 650 cc arasında değişen, vitessiz, lastikleri küçük olduğu için yere yakın, motoru tamamen kapalı motosiklet olarak tarif edilmektedir. Bu özelliklerinden dolayı kullanımı çok kolaydır. Ancak trafik ve diğer sürücüler de dikkate alındığında yine de maksimum özen ve dikkati göstermek gerekmektedir.
Diğer motosikletlere göre küçük ve hafif olduğu için özellikle kadınlar tarafından çokça tercih edilen scooterin son zamanlarda değişik renk ve çeşitlerde, tasarım ürünleri de piyasaya çıkmıştır.
Tarihi 1940’li yıllara kadar uzanan scooter’lar, Avrupa’nın büyük şehirlerinde yaygın olarak kullanılmakta, şehir içi trafiği rahatlattığından çok tercih edilmektedir. Aynı zamanda özgürlükle eşdeğer bir kültürü simgelediği için de tüm dünyada da ilgi görmektedir. Scooter’in Türkiye’de satışları, son beş yıldır gözle görülür bir şekilde artmıştır. Bunun en büyük sebebinin ise trafikteki artış, büyük şehirlerin keşmekeşi ve özgürlük kültürünün etkisi olduğu bilinmektedir. Üç yıl öncesine göre satışların neredeyse yüzde bin arttığı belirtilirken, İstanbul, İzmir, Antalya gibi şehirlerde adım başı bir scooter görmek mümkün hale gelmiştir.
Rakamlar, Türkiye’de satılan her üç motosikletten birinin scooter olduğunu ortaya koymaktadır ki bu çok ciddi bir rakamdır. Kullanıcılar ise genellikle 20-35 yaş arasındaki gençler olarak tanımlanmıştır. Scooter kullanmak her ne kadar kolay da olsa, her şeyi internetten öğrenmeyi huy haline getirmiş, zamanının çoğunu akıllı telefonlarına gömülerek veya internette sosyal ağlarda gezinerek veya casino gibi sitelerde geçiren günümüz gençliğinin bu yönelimi, olumlu algılanmaktadır.
Türkiye’de scooter kullanıcılarının artmasıyla birlikte bir sosyal kulüp bile kurulmuştur. Sayıları binleri bulan scooter’lar şehirden uzaklaşıp doğanın kucağına yolculuk yapmakta ve scooter sevgisini aşılamaya yardımcı olmaktadır. Dileriz, kısa zamanda genç yaşlı demeden herkes bu eşsiz deneyimi ve özgürlük duygusunu tatmak için bir scooter sahibi olur. “